KUTBÎ DEDE EFENDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

KUTBÎ DEDE EFENDİ

Müellif: NURİ ÖZCAN
KUTBÎ DEDE EFENDİ
Müellif: NURİ ÖZCAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2002
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/kutbi-dede-efendi
NURİ ÖZCAN, "KUTBÎ DEDE EFENDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/kutbi-dede-efendi (28.11.2024).
Kopyalama metni

İstanbul’da Kocamustafapaşa’daki Sünbül Efendi Hankahı’nda doğdu. Asıl adı Mehmed Kutbüddin olup bu hankahın şeyhi Seyyid Mehmed Rızâeddin Efendi’nin oğludur. İlk bilgileri ve tasavvufî eğitimi babasından alıp onun mânevî terbiyesi altında yetişti, yirmi yaşlarında iken babasından hilâfet aldı. 1885’te Koca Mustafa Paşa Camii hatipliğine tayin edilen Kutbüddin Efendi’ye 5 Rebîülevvel 1309’da (9 Ekim 1891) babasının vefatı üzerine 21 Cemâziyelevvel 1309 (23 Aralık 1891) tarihli fermanla Sünbül Efendi Hankahı şeyhliği vazifesi verildi. Bir yıl sonra hac farîzasını yerine getirdi ve aynı yıl külliye içerisinde bulunan Rahime Hatun Türbesi’nin kayyımlığı ile Koca Mustafa Paşa vakıfları tahsildarlığı görevi de kendisine verildi. Bu arada Merkez Efendi Tekkesi şeyhi Ahmed Mesud Efendi’nin kızı Fatma Zehrâ Hanım’la evlendi. Kutbî Dede, 11 Safer 1332 (9 Ocak 1914) tarihinde mide rahatsızlığından öldü ve hankahta külliyenin bahçesindeki türbelerin birinde babasının yanına defnedildi. Yerine şeyh tayin edilen oğlu Mehmed Râzî Efendi (Yücesünbül, ö. 1978) bu vazifesini tekkelerin kapatılmasına kadar (1925) devam ettirmiştir.

Devrinde dinî mûsikiye dair bilgisi ve bu sahada bestelediği ilâhilerle tanınan Kutbî Dede, mûsiki bilgilerini hankahın zâkirlerinden ve Hamâmîzâde İsmâil Dede’nin öğrencilerinden Mutafzâde Ahmed Efendi’den almıştır. Özellikle devran zikri esnasındaki hâkimiyetiyle tanınmış, tasavvufî bilgisinin yanı sıra nazik ve mütevazi kişiliğiyle çevresinin sevgi ve teveccühünü kazanmıştır. Bestelediği eserler arasında, “Dostlar bilin şimden gerü nâm u nişân olmaz bana” mısraıyla başlayan hüzzam, “Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlâm seni” mısraıyla başlayan hicaz ilâhileri günümüzde de okunan eserlerinden bazılarıdır. Son zamanlarda yapılan bazı nota neşriyatında (bk. Gürer, s. 32; Şengel, IV, 57; Hatipoğlu, s. 73) Kutbî Dede’nin Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi olarak kaydedilmesi yanlıştır.


BİBLİYOGRAFYA

, III, 335.

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1943, II, 644, 671, 676-677.

Selâhattin Gürer, Âşık Yunus Emre’nin Bestelenmiş Şiirleri, İstanbul 1961, s. 32.

, IV, 57.

, V, 176-178.

, IV/3, s. 56.

Besteleriyle Yunus Emre İlahileri (Ahmet Hatipoğlu), Ankara 1993, s. 73.

Nazif Velikâhyaoğlu, Sümbüliyye Tarikatı ve Kocamustafapaşa Külliyesi, İstanbul 1999, s. 229-231.

Cemâleddin Server Revnakoğlu, “Yûnus’un Bestelenmiş İlâhîleri Nerede ve Nasıl Okunurdu?”, , V/319 (1966), s. 132.

Gültekin Oransay, “Yayınlanmış Türk Din Musikisi Sözlü Anıtlarının Ezgileyicileri”, AÜ İlâhiyat Fakültesi İslâm İlimleri Enstitüsü Dergisi, sy. 3 (1977), s. 184.

, I, 465.

Ömer Tuğrul İnançer, “Sünbülîlik (Zikir Usulü ve Musiki)”, , VII, 113.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2002 yılında Ankara’da basılan 26. cildinde, 482-483 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER