MEHMED EFENDİ, Kömürcüzâde - TDV İslâm Ansiklopedisi

MEHMED EFENDİ, Kömürcüzâde

Müellif: NURİ ÖZCAN
MEHMED EFENDİ, Kömürcüzâde
Müellif: NURİ ÖZCAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-efendi-komurcuzade
NURİ ÖZCAN, "MEHMED EFENDİ, Kömürcüzâde", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-efendi-komurcuzade (28.11.2024).
Kopyalama metni

Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. M. Nazmi Özalp İstanbul’da doğup 1885’te yine burada vefat ettiğinin sanıldığını, Yılmaz Öztuna ise 1835 dolaylarında ölmüş olabileceğini kaydetmektedir. Dönemin ünlü mûsikişinaslarından Şehlevendim Abdullah Ağa’nın kardeşidir. Saraya alınarak Enderun’da hıfzını tamamladı, burada öğrenim gördü ve kendini yetiştirdi. Sesinin güzelliğiyle dikkat çekince Enderun hânendeleri arasına alındı, daha sonra musâhib-i şehriyârîliğe yükseltildi. III. Selim devrinin (1789-1807) zengin sanat ortamında başlayan görevleri II. Mahmud döneminde de (1808-1839) devam etti. Zaman zaman IV. Mehmed devrinin (1648-1687) bestekâr ve hânendelerinden Hâfız Kömür Efendi ile karıştırılan Kömürcüzâde Hâfız Mehmed Efendi, nazarî bilgilere hâkimiyeti ve güçlü besteleriyle dönemin önemli bir mûsikişinası olarak tanındı ve küme fasıllarının vazgeçilmez hânendeleri arasında yer aldı. Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi, Dellâlzâde İsmâil Efendi, Şâkir Ağa, Çilingirzâde Ahmed Ağa, Suyolcuzâde Sâlih Efendi, Basmacı Abdi Efendi, Sermüezzin Rifat Bey, Kemânî Mustafa ve Ali ağalar, Neyzen Mustafa İzzet Efendi (Kazasker), Tanbûrî Nûman Ağa ve oğlu Tanbûrî Zeki Mehmed Ağa, Tanbûrî Necib Ağa, Tanbûrî Keçi Ârif Ağa gibi hânende ve sâzendelerle beraber hükümdar huzurunda icra edilen fasıllara katıldı.

Muhtelif güfte mecmualarında Kömürcü Hâfız veya Hâfız Efendi adıyla eserlerine rastlanan sanatkârın bestelerinde parlak bir üslûp görülmektedir. İsmâil Dede Efendi ile birlikte neveser, hüzzam ve şevkefzâ fasıllarını bestelemiş, şevkefzâ faslı makamın mûcidi olan III. Selim’e takdim edilmiştir. Ancak sanatkârın hüzzam faslındaki ağır semâisi bugün unutulmuştur. Ayrıca pesendîde faslının beste ve aksak semâilerinin Kömürcüzâde, diğer eserlerin III. Selim ve İsmâil Dede tarafından bestelenmesi onun bu alandaki gücünü göstermektedir. Hüzzam faslındaki, “Aldım hayâl-i perçemin ey mâh dîdeme” mısraıyla başlayan ağır remel bestesi, beste formunun Türk mûsikisi repertuvarındaki en sanatlı eserleri arasında gösterilmektedir.

Çeşitli makam ve terkiplerde murabba, semâi ve şarkı formlarında yaklaşık yetmiş eser bestelediği söylenmekteyse de bunlardan pek azının notaları günümüze ulaşabilmiştir. Zamanımıza kadar gelen eserlerinin sayısı Yılmaz Öztuna’ya göre on beş, M. Nazmi Özalp’a göre ise on yedidir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu repertuvarında on iki eseri kayıtlıdır. Aynı zamanda iyi bir mûsiki hocası olan Mehmed Efendi’nin yetiştirdiği talebeler arasında, bilhassa dinî sahada pek çok ilâhi ve na‘t meşkettiği Kazasker Mustafa İzzet Efendi özellikle zikredilmelidir. II. Mahmud’un Mustafa İzzet Efendi için idam emri verdiği günlerde, padişahı ikna ederek onun affedilip tekrar saraya alınmasıyla sonuçlanan olaylarda Kömürcüzâde’nin önemli rolü olmuştur (Tayyarzâde Atâ, III, 18-20). Hâfız mahlasıyla şiirler yazan sanatkârın, “Dil mest olur hoşyâr iken” mısraıyla başlayan bir manzumesi Ketânî Mehmed Efendi tarafından dügâh makamında bestelenmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

Hızır İlyas, Târîh-i Enderûn, İstanbul 1276, s. 14, 279.

Tayyarzâde Atâ, Târih, İstanbul 1293, III, 16-20; IV, 304.

Ali Rıza Bey, Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı (nşr. Ali Şükrü Çoruk), İstanbul 2001, s. 170, 173.

Suphi Ezgi, Nazarî-Amelî Türk Musikisi, İstanbul 1935-53, II, 37, 54-55; V, 402-404.

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1943, II, 433.

, s. 2, 11, 102, 112, 113, 215, 252, 282, 286, 293, 326, 329, 338.

Türk Musikisi Klasikleri: Dârülelhân Külliyâtı, İstanbul, ts. (İstanbul Konservatuvarı neşriyatı), nr. 61, 62, 110, 111.

, I, 581.

Hayri Yenigün, “Hâfız Kömür ve Kömürcü Hâfız”, , sy. 208 (1965), s. 103.

, I, 318.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 455 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER