HİLÂFET
İslâm tarihinde devlet başkanlığı kurumu.
SİYASET
İnsan topluluklarını yönetme sanatı.
SİYÂSET-i ŞER‘İYYE
Kamu otoritesinin özellikle kamu hukuku alanında dinin genel ilkelerine ters düşmeyecek düzenlemeler ve bu çerçevede uygulamalar yapma yetkisi.
DEVLET
Belli sınırlar içindeki insan topluluğuna ait siyasî hâkimiyetin teşkilâtlanmış şekli.
ANAYASA
Bir devletin kuruluş ve işleyiş esaslarını, organlarını, bunların görev ve yetkilerini, fertlerin sahip oldukları hak ve hürriyetleri belirleyen ana kanun ve prensipler.
EHLÜ’l-HAL ve’l-AKD
Devlet başkanını seçmek ve gerektiğinde azletmekle yetkili olan heyet anlamında İslâm hukuku terimi.
BİAT
İslâm devletinde idare edenle idare edilenler arasında yapılan, seçim veya bağlılık karakteri taşıyan sosyopolitik akid.
ŞÛRA
Danışma ve danışma kurulu anlamında fıkıh terimi.
İSTİHLÂF
Kişinin üstlendiği dinî-hukukî bir görevde yerine başkasını geçirmesi anlamında terim.
SULTAN
İslâm dünyasında XI. yüzyıldan itibaren genellikle hükümdar için kullanılan unvan.
EMÎRÜ’l-MÜ’MİNÎN
İslâm tarihinde Hz. Ömer’den itibaren devlet başkanlarına verilen unvan.
İMÂMİYYE
İmâmeti dinin esaslarından kabul eden, bazan Şîa ve İsnâaşeriyye ile eş anlamlı olarak kullanılan Şiî fırkaların ortak adı.
HÜKÜMET
Devletin yönetim biçimi ve yönetim organı.
FISK
Dinin emir ve yasaklarına aykırı davranma anlamında fıkıh ve hadis terimi.
İMAM
Önder, lider; cemaate namaz kıldıran kişi; devlet başkanı.
KUREYŞ (Benî Kureyş)
Hz. Peygamber’in mensup olduğu Arap kabilesi.
İSMET
Peygamberlerin günahtan korunmuş olduğunu ifade eden terim.
AZİL
Göreve son verme, temsil yetkisini kaldırma mânasında kullanılan bir fıkıh terimi.
BAĞY
Meşrû devlet başkanına silâhla karşı koyma, isyan etme anlamında bir fıkıh terimi.
ÜMMET
Bir peygamberin tebliğ ettiği dine inanan veya o dine muhatap olanların meydana getirdiği topluluk anlamında terim.