https://islamansiklopedisi.org.tr/ibnus-saati-muzafferuddin
Aslen Ba‘lebekli olup 10 Zilkade 651 (1 Ocak 1254) tarihinde Bağdat’a bağlı Dertenk’te dünyaya geldi (Nâcî Ma‘rûf, I, 88). Ziriklî’nin Ba‘lebek’te doğduğuna dair verdiği bilgi doğru değildir. Astronomiyle ilgilenen ve saat imalâtçısı olan babasına nisbetle İbnü’s-Sââtî diye tanındı. Babasının Bağdat’ta Müstansıriyye Medresesi’nin giriş kapısı üstündeki saati de yaptığı yahut bakımıyla görevli olduğu kaydedilir. Daha sonra ramazan ve kurban bayramlarında Müstansıriyye’de hutbe okumakla görevlendirilmesi ve bunun için de Hâşimî-Abbâsî soyundan gelme şartının aranması sebebiyle bu aileye mensup olduğu belirtilmektedir (a.g.e., I, 84).
İbnü’s-Sââtî Bağdat’ta öğrenim gördü. Zahîrüddin Muhammed b. Ömer en-Nevcâbâzî, Ebü’l-Berekât en-Nesefî, İbnü’s-Saykal el-Cezerî diye tanınan Ebü’n-Nedâ Meâd b. Nasrullah el-Harrânî gibi âlimlerden ders aldı. Özellikle fıkıh, fıkıh usulü, kelâm, Arap dili ve edebiyatı dallarında yetişti. Muvaffakıyye ve Müstansıriyye medreselerinde müderrislik yaptı. Talebeleri arasında Tâceddin İbnü’s-Sebbâk diye tanınan Ali b. Sencer el-Bağdâdî, oğlu Mecdüddin İbnü’s-Sââtî, kızı Fâtıma ve Rükneddin es-Semerkandî’nin adları geçmektedir. Leknevî’nin, doğum tarihini (661/1263) vefat yılı olarak kaydettiği Ali b. Sencer el-Bağdâdî’yi (ö. 750/1349 veya 755/1354) onun hocası olarak göstermesi (el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 26, 121) doğru değildir. İbnü’s-Sââtî, Rebîülevvel 686’da (Nisan-Mayıs 1287) Kādılkudât İzzeddin İbnü’z-Zencânî’ye nâib oldu. 4 Cemâziyelevvel 694 (22 Mart 1295) tarihinde Bağdat’ta vefat etti ve Cüneyd-i Bağdâdî’nin kabri yanında defnedildi. Zamanında Hanefî mezhebinin önde gelen simalarından biri olan İbnü’s-Sââtî, fıkıh ve usulüne dair kaleme aldığı iki eseri ve güzel yazısıyla tanınmıştır. Fıkıh usulüyle ilgili eserini şerheden çağdaşı Şemseddin Muhammed b. Mahmûd el-İsfahânî onu takdirle anar, yine fıkıh ve usulü konusunda iki önemli eser yazan Mâlikî âlimi Cemâleddin İbnü’l-Hâcib’den daha zeki olduğunu belirtirdi.
Eserleri. 1. Mecmaʿu’l-baḥreyn ve mülteḳa’n-neyyireyn. Hanefî fıkıh literatüründe Mevsılî’nin el-Muḫtâr, Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin Kenzü’d-deḳāʾiḳ ve Burhânüşşerîa Mahmûd b. Sadrüşşerîa el-Evvel’in Viḳāyetü’r-rivâye’siyle birlikte “mütûn-i erbaa” diye anılan dört temel kitaptan biri olup Kudûrî’nin el-Muḫtaṣar’ı ile Ebû Hafs en-Nesefî’nin el-Manẓûmetü’n-Nesefiyye adlı eserinin bir araya getirilmesiyle telif edilmiştir. Önsözde bu iki eserin birer deniz ve ışık, kendi kitabının da bunların birleştiği ve birbirine kavuştuğu yer olduğunu belirten müellif esere bu özellikleri ifade eden bir ad vermiştir. Bu sebeple bazı kaynaklarla (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1599) bir kısım yazma nüshalarda ve kütüphane kataloglarında kitap adındaki son kelimenin “nehreyn” şeklinde yazılması doğru değildir. Müellif eserini yazarken söz konusu iki metni bir araya getirmekle yetinmeyip bazı ilâvelerde bulunmuş, sahih ve fetva için tercih edilen görüşlere işaret etmiştir. Gerek mezhep içindeki farklı görüşleri gerekse diğer mezheplerin görüşlerini verirken her biri için ayrı cümle yapısı ve fiil kipi kullanarak farklı bir metot denemiştir. Mecmaʿu’l-baḥreyn’in yarıya yakını Süleymaniye Kütüphanesi’nde olmak üzere Türkiye’de ve Türkiye dışındaki kütüphanelerde 150 civarında yazma nüshası bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 2087-2102, Hasan Hüsnü Paşa, nr. 317 [istinsah yılı: 690], Esad Efendi, nr. 908-911; TSMK, III. Ahmed, nr. 712, 727, 1038-1039, 1041-1042; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 2160, 2252, 2336-2338, 2491, 8856, 8913; Nuruosmaniye Ktp., nr. 1796-1799; Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 9322 [müellif hayatta iken talebesi Bedreddin Muhammed b. Ömer en-Nesefî tarafından 691/1292 yılında istinsah edilmiştir], 2560, 4220, 6153, 6676, 7361, 7782). Başta bizzat müellifi tarafından olmak üzere eser için birçok şerh ve hâşiye yazılmıştır. Müellife ait şerhin otuz kadar, çok tutulan İbn Melek’e ait şerhin ise 150’yi aşkın nüshası günümüze ulaşmıştır. a) İbnü’s-Sââtî, Şerḥu Mecmaʿi’l-baḥreyn (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 1752-1754, Şehid Ali Paşa, nr. 838, 840, Mahmud Paşa, nr. 191-192; Millet Ktp., Murad Molla, nr. 889; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1213-1214; Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 587; Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 2623, 4472, 7066, 8281, 9360-9361). Bu şerhe Cemâleddin Aksarâyî bir hâşiye yazmıştır (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 1472). b) Ebü’l-Abbas Şehâbeddin Ahmed b. İbrâhim el-Ayıntâbî, el-Menbaʿ fî şerḥi’l-Mecmaʿ (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 768, Cârullah Efendi, nr. 707-708; Millet Ktp., Murad Molla, nr. 891; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, el-Fıkhü’l-Hanefî, nr. 472, IV ve V. ciltler müellif hattı). c) İbn Melek, Şerḥu Mecmaʿi’l-baḥreyn (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 809-814, Murad Molla, nr. 885-887; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 2006, 2097-2099, 2246-2248, 2334-2335, Veliyyüddin Efendi, nr. 1215-1217; Süleymaniye Ktp., Süleymaniye, nr. 272, 489-492, Fâtih, nr. 1760-1766; Amasya Beyazıt Ktp., nr. 344-347, 350, 353-356, 358; Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 7083 [müellif nüshasından istinsah edilmiş olup üzerinde İbn Âbidîn’e ait notlar vardır], 2650, 3708, 6584, 8280, 9522). İbn Kutluboğa bu şerh üzerine bir hâşiye kaleme almıştır (Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 2492; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 707-708; Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 750; Râgıb Paşa Ktp., nr. 478). d) İbnü’z-Ziyâ el-Mekkî, el-Meşraʿ fî şerḥi’l-Mecmaʿ (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 705, 1. cilt; ayrıca bk. Brockelmann, GAL, I, 477). e) Bedreddin el-Aynî, el-Müstecmaʿ fî şerḥi’l-Mecmaʿ (Millet Ktp., Murad Molla, nr. 888; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1222; Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 580). f) Ebü’l-Abbas İbn Şa‘bân et-Trablusî, Teşnîfü’l-mesmaʿ ʿale (fî şerḥi)’l-Mecmaʿ (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1218-1219, Bayezid, nr. 2452; Râgıb Paşa Ktp., nr. 525; Nuruosmaniye Ktp., nr. 45; Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 702). g) Ebü’l-Mevâhib Ahmed b. Ebü’r-Rûh Îsâ b. Halef er-Reşîdî, Ḳurretü’l-ʿayn fî ḥalli elfâẓi Mecmaʿi’l-baḥreyn (Süleymaniye Ktp., Sultan I. Ahmed, nr. 92). Eser üzerine yazılmış bir ta‘lîkāttır. Şemseddin Konevî, Mecmaʿu’l-baḥreyn’e Ahmed b. Hanbel’in görüşlerini ilâve etmek suretiyle Dürerü’l-biḥâr adlı bir eser kaleme almıştır (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 196, Cârullah Efendi, nr. 640, Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 330, Ayasofya, nr. 2244; Nuruosmaniye Ktp., nr. 1523; TSMK, III. Ahmed, nr. 1035; Amasya Beyazıt Ktp., nr. 1461). Mecmaʿu’l-baḥreyn üzerine diğer bazı şerhlerle ihtisar ve nazım çalışmaları da yapılmıştır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1599-1601; ayrıca bk. Brockelmann, GAL, I, 477; Suppl., I, 658).
2. el-Bedîʿ. Çeşitli kaynaklar eseri bu adla anmakla birlikte başta müellif hattı nüsha olmak üzere bazı nüshalarda adı Nihâyetü’l-vüṣûl ilâ ʿilmi’l-uṣûl şeklinde kaydedilmektedir. Eseri neşre hazırlayanlardan Sa‘d b. Garîr de bunu esas almıştır. Ancak önsözde bunu takip eden cümlede müellifin, eseri için kullandığı “bedî‘” (eşsiz, mükemmel) sıfatı diğer adı unutturacak kadar yaygınlık kazanmıştır (el-Bedîʿ, hazırlayanın girişi, I, 242-243). Bazı eserlerde geçen Bedîʿu’n-niẓâmi’l-câmiʿ beyne kitâbeyi’l-Bezdevî ve’l-İḥkâm adı (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 235; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 100) kitabın özelliğini yansıtan sonradan yapılmış bir yakıştırma olmalıdır. Bağdatlı İsmâil Paşa ise el-Bedîʿ ile Nihâyetü’l-vüṣûl’ü iki ayrı eser gibi kaydetmiştir (a.g.e., I, 101). İbnü’s-Sââtî, önsözde de belirttiği gibi Seyfeddin el-Âmidî’nin el-İḥkâm’ı ile Fahrülislâm el-Pezdevî’nin Kenzü’l-vüṣûl adlı eserini özetleyip bazı ilâvelerle kitabını telif etmiştir. Daha önce, fıkıh usulü alanında usul kaideleri üzerine fıkhın fürûunu bina eden mütekellimîn ve fıkhî meselelerden hareketle usul kurallarını tesbit eden fukaha metotlarına göre eserler telif edilmişken İbnü’s-Sââtî, her iki usule göre yazılmış iki önemli eseri birleştirdiği yeni bir telif metodu ortaya koymuştur. Fıkıhla ilgili eserinde kendi mezhebiyle diğer mezheplerin görüşlerini toplayan İbnü’s-Sââtî’nin fıkıh usulü konusunda da farklı iki usulü bir araya getirmesi dikkat çekmektedir. Bundan dolayı el-Bedîʿ hem Hanefî hem Şâfiî âlimleri tarafından şerhedilmiştir. Birçok yazma nüshası bulunan eser (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Usûlü’l-fıkh, nr. 139, müellif hattı, yıl 694/1295; Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 601-603, Lâleli, nr. 686, Beşir Ağa, nr. 186, Fâtih, nr. 1243, Damad İbrâhim Paşa, nr. 435, Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 115, Ayasofya, nr. 984; İÜ Ktp., AY, nr. 1372, 2044; Nuruosmaniye Ktp., nr. 1294; Diyarbakır İl Halk Ktp., nr. 2313), Câmiatü’l-Ezher külliyyetü’ş-şerîa ve’l-kānûn’da Mehmed Akkaya (I-II, 1402/1982), Mekke Câmiatü Ümmi’l-kurâ külliyyetü’ş-şerîa’da Sa‘d b. Garîr b. Mehdî es-Sülemî (I-II, 1405/1985) tarafından doktora tezi olarak neşre hazırlanmıştır. Kitap üzerine yazılan belli başlı şerhler şunlardır: a) Ebü’l-Feth Muslihuddin Mûsâ b. Emîri Hâc et-Tebrîzî, er-Refîʿ fî şerḥi’l-Bedîʿ (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 633, Yenicami, nr. 331; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Usûlü’l-fıkh, nr. 63). b) Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî eş-Şâfiî, Beyânü meʿâni (müşkili)’l-Bedîʿ (Râgıb Paşa Ktp., nr. 410, 411; Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 1345, Hasan Hüsnü Paşa, nr. 532; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 6133; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Usûlü’l-fıkh, nr. 14). c) İbnü’ş-Şeyh Uveyne el-Mevsılî eş-Şâfiî, Şerḥu’l-Bedîʿ (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Usûlü’l-fıkh, nr. 17). d) Ömer b. İshak el-Gaznevî, Kâşifü meʿâni’l-Bedîʿ ve (fî) beyâni müşkilihi’l-menîʿ (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 683, Hasan Hüsnü Paşa, nr. 531; Âtıf Efendi Ktp., nr. 694; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Tal‘at, nr. 299). Hanefîler’den İbnü’l-Hümâm ile Şâfiîler’den İbn Hatîb Cibrîn ve diğer bazı âlimler de kitaba şerhler yazmışlardır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 235-236).
Kaynaklarda İbnü’s-Sââtî’nin, çağdaşı İbn Kemmûne’ye reddiye olarak ed-Dürrü’l-menḍûd fi’r-red ʿalâ feylesûfi’l-Yehûd adıyla bir eser yazdığı da kaydedilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Muzafferüddin İbnü’s-Sââtî, el-Bedîʿ (doktora tezi, 1402/1982, haz. Mehmed Akkaya, Câmiatü’l-Ezher), MÜİF Ktp., tezler, nr. 486/1, hazırlayanın girişi, I, 1-245.
Yâfiî, Mirʾâtü’l-cenân, IV, 227.
Kureşî, el-Cevâhirü’l-muḍıyye, I, 208-212.
İbn Tağrîberdî, el-Menhelü’ṣ-ṣâfî, I, 420-423.
İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim (nşr. M. Hayr Ramazan Yûsuf), Dımaşk 1413/1992, s. 94-95.
Taşköprizâde, Miftâḥu’s-saʿâde, II, 187-188.
Temîmî, eṭ-Ṭabaḳātü’s-seniyye, I, 400-401.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 235-236; II, 1599-1601.
İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, VII, 419.
Leknevî, el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 26-27, 121.
Hânsârî, Ravżâtü’l-cennât, I, 325-328.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 100-101.
Brockelmann, GAL, I, 477; Suppl., I, 658.
Abdullah Mustafa el-Merâgī, el-Fetḥu’l-mübîn fî ṭabaḳāti’l-uṣûliyyîn (nşr. M. Ali Osman), Kahire, ts. (Abdülhamîd Ahmed Hanefî), II, 97-98.
Karatay, Arapça Yazmalar, II, 508-511.
Nâcî Ma‘rûf, Târîḫu ʿulemâʾi’l-Müstanṣıriyye, Kahire 1396/1976, I, 84, 91-94; II, 314, 315, 324, 330-331.
M. Mutî‘ el-Hâfız, Fihrisü maḫṭûṭâti Dâri’l-kütübi’ẓ-Ẓâhiriyye: el-Fıḳhü’l-Ḥanefî, Dımaşk 1401/1981, II, 140-143.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), I, 175.
Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990, s. 70-71.
Hasan Yûsufî Eşkûrî, “İbn Sâʿâtî”, DMBİ, III, 654.