GÜLİZAR - TDV İslâm Ansiklopedisi

GÜLİZAR

گلعذار
GÜLİZAR
Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1996
Erişim Tarihi: 01.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/gulizar
İSMAİL HAKKI ÖZKAN, "GÜLİZAR", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/gulizar (01.12.2024).
Kopyalama metni

Hüseynî makamı ile yakınlığı sebebiyle “hüseynî gülizar” adıyla da anılan bu makam basit ve bileşik (mürekkeb) olmak üzere iki çeşittir.

1. Basit Gülizar Makamı. Hüseynî ve muhayyer makamları arasında, bazı özellikleriyle hüseynî, bazıları ile de muhayyer makamlarına benzeyen, ancak onlardan ayrılan yönleri de bulunan bir makamdır. Dizisi hüseynî makamı dizisinin inici şeklinden ibarettir. Dolayısıyla dügâh perdesi üzerinde bir hüseynî beşlisine, hüseynî perdesinde bir uşşak dörtlüsünün eklenmesinden meydana gelmiştir. Makamın genişlemesi, muhayyer makamında olduğu gibi, durak perdesi üzerinde bulunan hüseynî beşlisinin tiz durak muhayyer perdesine simetrik olarak göçürülmesiyle yapılır.

Basit gülizar makamı, hüseynî makamının inici şekli olması sebebiyle seyir bakımından hüseynî makamından ayrılır. İnici makamlardan olduğu için muhayyer makamına benzerse de güçlü perdesi bakımından muhayyerden ayrılır. Muhayyer makamının birinci mertebe güçlü olarak muhayyer perdesini kullanmasına karşılık basit gülizar makamının güçlüsü, hüseynî makamında olduğu gibi üzerinde uşşak çeşnisiyle yarım karar yapılan hüseynî perdesidir. Ayrıca basit gülizar makamı muhayyer makamındaki gibi tiz perdelerde çok gezinmez ve muhayyer perdesinde belirgin duruşlar yapmaz. En çok tiz çârgâha kadar çıkmasına rağmen bu civarda da fazla seyretmez.

Nota yazımında donanımına hüseynî ve muhayyer makamları gibi si koma bemolü ve fa bakiye diyezi yazılır. Gerekli değişiklikler eser içinde gösterilir. Yedeni rast, durağı dügâh perdesidir. Basit gülizar makamında hüseynî makamının asma karar perdeleri aynen kullanılır. Bu perdeler ve üzerinde yapılan asma kararlar şunlardır: İniş cazibesiyle eviç yerine acem perdesinin kullanılması sonucu hüseynî perdesinde kürdili asma kararlar yapılabilir. Diğer asma kararlar ise nevâ perdesinde rastlı veya bûselikli, çârgâh perdesinde çârgâhlı, segâhta segâh veya ferahnâkli ve rast perdesine düşüldüğünde bu perde üzerinde yapılan rastlı asma kararlardır.

Makamın pastoral yapısı halk mûsikisinde de çokça kullanılmasına sebep olmuştur. Bu makama örnek olarak Tanbûrî İsak’ın saz semâisi, Refik Fersan’ın aksak usulünde, “Sevdiğim giymiş boyunca kareler” mısraı ile başlayan şarkısı, halk mûsikisinde de, “Gene bugün yaralandım” (Erzurum) mısraı ile başlayan uzun hava ve “Melek Hanım hasbahçede geziyor” (Göynük) mısraı ile başlayan kırık hava verilebilir. Ali Rıza Şengel’in nîm-evsat usulünde “Ey garip bülbül diyârın kandedir” mısraı ile başlayan cumhur ilâhisi de dinî mûsikimizin bu makamdan bestelenmiş seçkin eserlerindendir.

2. Bileşik Gülizar Makamı. Bu makama da “hüseynî gülizar” adı verilir. Dizisi, inici hüseynî yani basit gülizar makamı dizisine, yerindeki inici karcığar dizisinin ve nevâ perdesindeki bûselik dizisinin bir bölümünün zaman zaman katılması ile meydana gelmiştir. Bu makam bazı eserlerde, sonuna doğru bir karcığar geçkisi yapan basit gülizar makamı şeklinde de kullanılmıştır.

Nota yazımında donanımına hüseynî ve basit gülizar makamlarında olduğu gibi si koma bemolü ve fa bakiye diyezi yazılır. Gerekli diğer değişiklikler eser içerisinde gösterilir. Yedeni rast, durağı dügâh perdesidir. Bileşik gülizar makamı inici bir makam olmasına rağmen basit gülizar makamında da olduğu gibi güçlüsü hüseynî perdesi olup bu perdede uşşak çeşnisiyle makamın yarım kararı yapılır.

Bileşik gülizar makamının asma karar perdeleri, makamı meydana getiren inici hüseynî ve karcığar dizilerinin asma kararları olup bunlar hüseynî perdesinde kürdili, nevâda bûselikli ve hicazlı, çârgâhtâ çârgâhlı ve nikrizli, segâhta segâhlı ve hüzzamlı, rast perdesinde de rastlı asma kararlardır. Ayrıca dügâh perdesine ister karcığar ister hüseynî dizisiyle inilmiş olsun çeşni uşşaklıdır. Ancak karcığar dizisiyle inilip dügâh perdesinde karar yapılacak olursa bu karcığarlı bir asma karardır. Çünkü bu perdede tam karar ancak hüseynî dizisiyle yapılabilir. Yine karcığar dizisiyle rast perdesine kadar düşülüp asma karar yapılırsa burada da bir basit sûzinak geçkisi yapılmış olur. Bütün bu geniş asma karar imkânlarına rağmen bu makamda karcığar dizisini çok fazla kullanmak doğru değildir; zira bu takdirde makam karcığar makamına dönüşür.

Bu makamın asıl genişlemesi, basit gülizar makamında da olduğu gibi, durak perdesi üzerinde bulunan hüseynî beşlisinin simetrik olarak tiz durak muhayyer üzerine göçürülmesi suretiyle yapılır. Ancak makamı oluşturan dizilerden biri, nevâ perdesi üzerindeki bûselik dizisinin bir bölümüdür ve bu dizi parçasının tiz taraftaki seslerinden biri de sünbüle (si ) perdesidir. Ayrıca makamın oluşumuna katılan karcığar dizisi tiz taraftan genişlediğinde meydana gelecek muhayyer üzerindeki kürdî dörtlüsünün ikinci derecesi de sünbüledir. Şu halde bu makamın genişlemesinde muhayyerdeki hüseynî yanında bazan sünbüle perdesi, yani muhayyerdeki kürdî çeşnisinin sesleri de sık olmamak kaydıyla kullanılabilir. Fakat seyir esnasında muhayyer veya gerdâniye perdelerinde belirgin kalışlar yapılmamalı ve tiz çârgâhtan yukarıya da pek çıkılmamalıdır.

Bu makama, Tanbûrî İsak’ın bestelediği fasıl içerisinde yer alan hafîf usulünde bir peşrevi, zencir usulünde, “Beste-i zencîr-i zülfündür gönül ey dil-rübâ” mısraı ile başlayan bestesi, hafîf usulünde, “Dâğdâr-ı tîr-i gamzendir gönül ey meh-cebîn” mısraı ile başlayan bir diğer bestesi, “Bir hoş-hıram tâze civan aldı gönlümüz” mısraı ile başlayan ağır semâisi, “Bileydi derd-i derûnum o fitne-cû dilber” mısraı ile başlayan yürük semâisiyle bir saz semâisi örnek verilebilir. Ayrıca dinî sahada Ahmet Irsoy’un evsat usulünde, “Mâsivâyı terkedip geldik bu bâb-ı tâhire” mısraı ile başlayan cumhur ilâhisi de bu makamın örneklerindendir.


BİBLİYOGRAFYA

Abdülbâki Nâsır Dede, Tedkīk u Tahkīk, Süleymaniye Ktp., Nâfiz Paşa, nr. 1242, vr. 27a.

Hâşim Bey, Mûsikî Mecmuası, İstanbul 1280, s. 31-32.

, I, 159-160; IV, 250.

, s. 220-223.

, s. 166-167, 297-300.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 14. cildinde, 241-243 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER