GIESE, Wilhelm Friedrich Carl - TDV İslâm Ansiklopedisi

GIESE, Wilhelm Friedrich Carl

Müellif: KEMAL KAHRAMAN
GIESE, Wilhelm Friedrich Carl
Müellif: KEMAL KAHRAMAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1996
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/giese-wilhelm-friedrich-carl
KEMAL KAHRAMAN, "GIESE, Wilhelm Friedrich Carl", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/giese-wilhelm-friedrich-carl (28.11.2024).
Kopyalama metni

Bugün Polonya sınırları içinde bulunan Pomeranya’daki Stargard’da doğdu. Greifswald Üniversitesi’nde ilâhiyat ve Doğu dilleri okuyarak W. Ahlwardt’ın yanında eski Arap şiiri üzerine doktora yaptı (1894). Daha sonra Strasburg’da Th. Nöldeke ile birlikte çalışırken 1899’da Georg Jakob’un teşvikiyle Türkoloji’ye yöneldi ve bu tarihten 1905’e kadar İstanbul’daki Alman Lisesi’nde başöğretmenlik yaptı. Bu yıllarda fırsat buldukça Anadolu’yu gezdi; özellikle Konya Valisi Ferid Paşa’nın yardımlarıyla bölgenin çeşitli köylerinde ve yörükler arasında ağız araştırmaları yaparak türkü sözleri, hikâyeler derledi. Ülkesine dönüşünde bir süre Greifswald’da lise öğretmenliğinde bulunduktan sonra üniversiteye geçerek doçent oldu. 1907’de Berlin’deki Seminar für orientalische Sprachen’de Karl Foy’un yerine Türk dili profesörlüğüne getirildi. Bu arada, Konya yöresindeki yörüklerden yaptığı derlemeleri içeren Erzählungen und Lieder aus dem Vilajet Qonjah adlı kitabı yayımlandı (Halle-New York 1907). 1914-1915 yıllarında yüzbaşı rütbesiyle orduda görev aldı. 1915’te davet edildiği Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Ural-Altay dilleri profesörlüğü yaptı; Osmanlıca, Türk lehçeleri, Yakut Türkçesi gibi konularda verdiği konferanslar ve Türk Yurdu dergisindeki yazılarıyla kendini tanıttı. Giese, gerek Alman Lisesi’nde gerekse İstanbul Dârülfünunu’nda görevli olduğu yıllarda daha çok Osmanlı edebiyatının son safhası ve halk edebiyatıyla ilgilenmiş, özellikle şiirlerinde halk dilini kullanan Mehmed Emin’den (Yurdakul) çok etkilenerek birçok şiirini Almanca’ya çevirip orijinal metinleriyle birlikte yayımlamak suretiyle onu Avrupa’ya tanıtmıştır. Aynı şekilde Hüseyin Rahmi’nin (Gürpınar) İffet adlı romanından yaptığı seçme tercümeleriyle onun da Batı’da tanınmasını sağlamıştır.

Mondros Mütarekesi’nden sonra Türkiye’den ayrılan Giese 1920’de davet edildiği Breslau Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Burada, en eski Osmanlı tarih kaynakları üzerinde karşılaştırmalı bir çalışma olan “Die ältesten osmanischen Geschichtsquellen” (Festschrift C. F. Lehmann-Haupt, 1921, s. 28-35) adlı makalesini yayımlayarak Jorga ve Gibbons gibi çağdaş tarihçileri Osmanlı kaynaklarını incelemeden ön yargılı sonuçlara vardıkları için tenkit etti. Bundan sonra edebiyatı bırakarak çalışmalarını daha çok Osmanlı tarih kaynakları üzerinde yoğunlaştırdı ve yazarları bilinmeyen (anonim) on üç el yazması tarih metnini karşılaştırmalı olarak yayımlayıp en önemli eseri olan Anonim Tevârîh-i Âl-i Osmân’ı meydana getirdi (Die altosmanischen anonymen chroniken in text und übersetzung, Teil I: Text und Variantenverzeichnis, Breslau 1922, Teil II [Almanca’sı] Leipzig 1925; Latin harfleriyle Türkçe neşri: Nihat Azamat, İstanbul 1992). Daha sonra da “Das Problem der Entstehung des osmanischen Reiches” (Zeitschrift für Semitistik und verwandte Gebiete, II [Leipzig 1923], s. 246-271; Türkçe trc.: Türkiyat Mecmuası, I [1925], s. 151-171) adlı makalesiyle bu konudaki fikirlerini geliştirerek kuruluş devriyle ilgili kaynakları ve çeşitli meseleleri aydınlatmaya devam etti. Bu arada, aynı üniversitede semitistik profesörü olan Carl Brockelmann ve Türkolog Wilhelm Bang ile birlikte önemli çalışmalar yaptı ve Orhon yazıtlarından Kültigin Anıtı’nın çözümlenmesine katkıda bulundu. 1929’da en önemli eserlerinden Die altosmanische Chronik des ʿĀšiqpašazāde’yi yayımladı (Leipzig). 1936 yılına kadar Breslau Üniversitesi’nde görev yapan Giese, Türkiye’den Türkoloji okumaya gelen çok sayıda öğrenciyi de yetiştirmiştir.

1934’te davet edildiği II. Türk Dil Kurultayı’nda o zaman gündemde olan Türkçe’nin özleştirilmesi tartışmalarına katıldı ve “dillerin tipolojik tasnifi” konusundaki teorisiyle konuya önemli bir katkı sağladı; 1936’da toplanan III. Türk Dili Kurultayı’nda da bulundu. Aynı yıl yerine H. W. Duda’yı bırakarak emekliye ayrıldı, ilmî çalışmalarını ise 1940 yılında felç oluncaya kadar devam ettirdi. Ömrünün son dört yılını yatakta geçirdi ve 19 Ekim 1944’te Berlin yakınlarındaki Eichwalde’de bulunan evinde öldü. Meslektaşları ve yetiştirdiği öğrenciler, Die Welt des Islams’ın 1941 yılı sayısını Festschrift Friedrich Giese adı altında müstakil bir cilt olarak ona armağan ettiler.

Türk dili ve tarihi üzerine yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği düşüncelerle ün kazanan Giese özellikle Osmanlı kaynaklarını büyük bir titizlikle inceledi ve bunları ilim dünyasına tanıtıp Osmanlı Devleti’nin kuruluş şartlarıyla ilgili tartışmalara önemli yenilikler getirdi, bu konuda Batı’daki ön yargılara karşı çıktı. Osmanlı Devleti’nin göçebe veya Bizans kültürüne dayandığı yolundaki görüşleri şiddetle reddedip Selçuklu mirasında mevcut olan İslâm-Türk kültürünü ve devlet geleneğini gözler önüne serdi. Anonim Tevârîh-i Âl-i Osmân Türk araştırmacılarına da ışık tuttu ve meselâ M. Fuad Köprülü çalışmalarında bundan ve Giese’nin diğer eserlerinden bazı özgün fikirlerini eleştirmekle birlikte geniş ölçüde faydalandı.

Giese’nin diğer bazı yayınları şunlardır: “Die Volksszenen aus Hüsēn Rahmi’s Roman ʿIffet” (Orientalische Studien: Theodor Nöldeke zum siebzigsten Geburtstag [2. März 1906] gewidmet von Freunden und Schülern [ed. C. Bezold], Gieszen 1906, II, 1081-1091; Der übereifrige Xodscha Nedim, Türkische Bibliothek, 8, Berlin 1907); “Neue Gedichte von Mehmet Emin Bej” (, 13 [1910], s. 1-51); “Das Seniorat im osmanischen herrscherhaus” (, II [1920], s. 248-256); “Die ältesten osmanischen Geschichtsquellen” (Janus, I [1921], s. 28-35); “Zum literarischen Problem der frühosmanischen Chroniken” (, 29 [1926], s. 850-854); “Zum Wortschatz der altosmanischen anonymen Chroniken Tewarih-i al-‘Osman” (Ungarische Jahrbücher, 8 [1928], s. 266-268); “Die geschichtlichen Grundlagen für die Stellung der christlichen Untertanen im osmanischen Reich” (, XIX [1931], s. 264-277); “ʿĀšikpašazāde-Problem” (, XXXV/1-6 [1932], s. 7-17); “Die osmanisch-türkischen Urkunden im Archivedes Rektorenpalastes in Dubrovnik (Ragusa)” (Festschrift Georg Jacob [Leipzig 1932], s. 41-56); “Die Reinigung und Erneuer der türkischen Sprache” (Forschungen und Fortschritte, X, Berlin 1934, s. 407); “Die verschiedenen Textrezensionen des ʿĀšiqpašazāde bei seinen Nachfolgern und Ausschreibern. Ein literargeschichtlicher Beitrag zur frühosmanischen Geschichtsschreibung” (Abhandlungen der Preussischen Akademie der Wissenschaften, 1936). Bunlardan başka The Encyclopaedia of Islam’da da bazı maddeleri çıkmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Necîb el-Akīkī, el-Müsteşriḳūn, Kahire 1980, II, 431.

Gotthard Jäschke, “Friedrich Giese”, , XCIX (1950), s. 7-10.

“Türkolog Friedrich Giese”, Türk Dili-Belleten, II. Seri, sy. 9-10, Ankara 1941, s. 53-56.

“Giese, Wilhelm Friedrich Carl”, , XVII, 349-350.

“Giese, Wilhelm Friedrich Carl”, , III, 339-340.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 14. cildinde, 67-68 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER