FEZÂİLÜ’l-ETRÂK - TDV İslâm Ansiklopedisi

FEZÂİLÜ’l-ETRÂK

فضائل الأتراك
Müellif: RAMAZAN ŞEŞEN
FEZÂİLÜ’l-ETRÂK
Müellif: RAMAZAN ŞEŞEN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1995
Erişim Tarihi: 01.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/fezailul-etrak
RAMAZAN ŞEŞEN, "FEZÂİLÜ’l-ETRÂK", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/fezailul-etrak (01.12.2024).
Kopyalama metni

İslâm tarihinde Türkler’e tahsis edilmiş en eski eser olarak tanınan Feżâʾilü’l-Etrâk 225-245 (840-859) yılları arasında kaleme alınmıştır. Kaynaklarda ve mevcut yazma nüshalarında Menâḳıbü cündi’l-ḫilâfe ve feżâʾilü’l-Etrâk, Menâḳıbü’t-Türk ve ʿâmmeti cündi’l-ḫilâfe gibi adlarla da geçer. Câhiz, kitabının esasını teşkil eden “Feżâʾilü’l-Etrâk” kısmını (Resâʾil [nşr. Abdüsselâm M. Hârûn], s. 36-86; T trc., s. 61-93) Halife Mu‘tasım-Billâh döneminde (833-842) yazmış, fakat bilinmeyen bazı sebeplerden dolayı kendisine takdim edememiştir. Daha sonra başına, Hilâfet Ordusu’nu oluşturan Horasanlılar, Türkler, Mevâlî, Araplar ve Ebnâ arasındaki hukukî münasebetleri ve akrabalık bağlarını gösteren iki mukaddime ilâve ederek (s. 5-35; T trc., s. 39-60) Dîvânü’t-tevkī‘in başkanı Feth b. Hâkān el-Fârisî’ye sunmuştur.

Eser iki mukaddime ve “Feżâʾilü’l-Etrâk” adını taşıyan kısımdan (maksad) meydana gelir. Birinci mukaddime Câhiz’in önsözüyle başlar. Bunu, Feth b. Hâkān el-Fârisî’nin meclisinde Hilâfet Ordusu’nu oluşturan çeşitli unsurların meziyetlerinden söz ettiği halde Türkler’den hiç bahsetmeyen bir kişinin sözlerinden bazı nakiller takip eder. Bundan sonra Feth b. Hâkān’ın bu kişiye verdiği cevap gelir. Burada Hilâfet Ordusu’ndaki unsurların Hz. Peygamber’e ve halifeye yakınlık bakımından eşit şerefe sahip oldukları ispat edilmeye çalışılır. Feth’in bu cevabını aynı kişinin Horasanlılar’ın, Araplar’ın, Mevâlî’nin ve Ebnâ’nın menkıbeleri hakkında söyledikleri takip eder (s. 5-28; T trc., s. 39-55). İkinci mukaddimede Câhiz tarihten ve Kur’an’dan deliller göstererek Hilâfet Ordusu’nun unsurları arasında yakınlıklar olduğunu anlatmaya çalışır (s. 29-35; T trc., s. 56-60).

İslâm tarihinin ilk devirlerine ait haberlerde ve bazı hadislerde Türkler aleyhinde çeşitli rivayetler vardır (bk. Pellat, , XV, 11-36). Bu rivayetlerin de etkisiyle, Mu‘tasım-Billâh devrinde Hilâfet Ordusu’nun önemli bir unsuru haline gelen Türkler hakkında birçok dedikodu yayılmıştı. Nitekim Câhiz de eserin “Feżâʾilü’l-Etrâk” adlı bölümünde, “Benî Kantûrâ Seddi ve onların (Türkler) süvarilerinin Irak hurmalıklarını ne yapacakları hakkında bize gelen haberleri duymuşsunuzdur. Bu hadisler insanların Türkler’den korkmaları için söylenmiştir. Şimdi ise onlar İslâm’ın yardımcısı, kalabalık orduları, halifelerin hâmisi, sığınağı, sağlam kalkanı oldu” diyerek Türkler’in parlak istikbaline dikkat çekmiştir (s. 75; T trc., s. 85).

Üstün bir sezgi gücüne sahip olan Câhiz Türkler’in önemini kavramış ve aleyhlerindeki dedikodulara karşı Arap büyüklerinin Türkler’in karakter, kahramanlık ve meziyetleri hakkındaki sözlerini bu eserinde toplamış, bunlara kendi gözlemlerine dayanan bazı olayları da ilâve etmiştir. Türkler’e dair sözleri nakledilen kimseler arasında Cehm b. Safvân, Humeyd b. Abdülhamîd et-Tûsî, Kāsım b. Seyyâr, Saîd b. Ukbe b. Selm, Sümâme b. Eşres, İbrâhim b. Sindî gibi önemli kumandan ve âlimler vardır. Câhiz eserin Türkler’in tevazuunu, ağır başlılığını, askerlik kabiliyetlerini anlattığı bu bölümünde tarafsız davranmaya çalışmıştır. “Bir Türk başlı başına bir millettir” (T trc., s. 68); “Türk’ün künyesi hareket üzere kurulmuştur”; “Türk’ün ömrünün günlerini toplasan, at üzerinde geçen günlerinin oturarak geçirdiği günlerden daha fazla olduğunu görürsün” (T trc., s. 68); “Türkler yaltaklanma, yaldızlı sözler, münafıklık, kovculuk yapma, yerme, riya, dostlarına karşı kibir, arkadaşlarına karşı fenalık nedir bilmezler” (T trc., s. 77); “Türkler’de vatan sevgisi diğer milletlerden daha fazladır” (T trc., s. 78) gibi değerlendirmeler yaptıktan sonra Yunanlılar’ın felsefe ve bilimde, Araplar’ın edebiyatta, Çinliler’in sanatta, Türkler’in ise askerlikte üstün olduklarını söylemiş ve askerliğin pek çok bilgi gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çekmiştir.

Zamanımıza yedi yazma nüshasının ulaştığı bilinen Feżâʾilü’l-Etrâk Van Vloten (Leiden 1903; Kahire 1323-1324 [Müberred’in el-Kâmil’inin hâmişinde]), Sâsî (Kahire 1325) ve Abdüsselâm Muhammed Hârûn (Kahire 1964) tarafından neşredilmiştir. Eseri ilk defa C. T. Walker İngilizce’ye çevirmiştir (, 1925, s. 63-97), muhtasar Almanca tercümesi de O. Reşer (Rescher) tarafından yapılmıştır (Orientalische Miszellen, I, İstanbul 1925, s. 107-170). Kırgız Türkçesi’ne muhtasar tercümesini Kazak İlimler Akademisi yayımlamıştır (Tarih-Orkeologia-Etnografya, Turidi, Arkeologie, Almaata 1956, I, 227-252). Eserin Türkiye Türkçesi’ne ilk çevirisi Şerefettin Yaltkaya tarafından yapılmıştır (Türk Yurdu, V [1329], s. 894-900, 932-936, 988-991). Oldukça muhtasar olan bu tercümeyi Osman Fevzi Olcay tahrif ederek 1939’da tekrar neşretmiştir. Eserin son tercümesi, yeniden tesis edilen bir metne dayanılarak Ramazan Şeşen tarafından gerçekleştirilmiştir (Hilâfet Ordusunun Menkıbeleri ve Türkler’in Fazîletleri, Ankara 1967, 1988). Zekeriya Kitapçı, et-Türk fî müʾellefâti’l-Câḥiẓ (Beyrut 1972) adlı kitabında Feżâʾilü’l-Etrâk’te verilen bilgilerin bir değerlendirmesini yapmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Câhiz, Resâʾil (nşr. Abdüsselâm M. Hârûn), Kahire 1964, I, 2-86.

a.mlf., Hilâfet Ordusunun Menkıbeleri ve Türkler’in Fazîletleri (trc. Ramazan Şeşen), Ankara 1967, mütercimin girişi, ayrıca bk. s. 24-25.

, s. 211.

, XVI, 107-108.

Oskar Rescher, Exzerpte und Übersetzungen aus den Schriften des Philologen und Dogmatikers Ǧâḥiẓ aus Baṣra (150–250 H.) nebst noch unveröffentlichten Originaltexten, Stuttgart 1931, s. 207-210.

a.mlf., Abriss der arabischen Litteraturgeschichte, Stuttgart 1933, II, 286-287.

J. Sauvaget, Historiens arabes, Paris 1946, s. 7-10.

Nafiz Danışman, Kelam İlminin Ortaya Çıkışı ve Câhiz, Ankara 1955, s. 147-157.

Ch. Pellat, The Life and Works of Jāḥiẓ (trc. D. M. Hawke), London 1969, s. 91-97.

a.mlf., “Eski Araplara Göre Türkler” (trc. Ramazan Şeşen), , XV [1969], s. 11-36.

a.mlf., “Essai d’inventaire de l’œuvre Gāḥiẓienne”, Arabica, III/169, Leiden 1956, s. 147-180.

a.mlf., “Nouvel essai d’inventaire de l’œuvre Gāḥiẓienne”, a.e., XXXI/226, s. 160-161.

Ahmed Hâlid, Şaḫṣiyyât ve ṭayyârât, Sousse 1970, s. 188-200.

F. Gabrieli, “La ‘Risāla’ di al-Ǵâḥiẓ sui Turchi”, , XXXII (1957), s. 477-483.

Ramazan Şeşen, “Câḥiẓ’in Eserleri Hakkında Bazı Yeni Malzemeler”, , I (1970), s. 257-258.

Olga Pinto, “Feth b. Hakan” (trc. Hakkı Dursun Yıldız – Neyire Milânî) , XXVII (1973), s. 41-58.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 12. cildinde, 531-532 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER