ESEDÂBÂD - TDV İslâm Ansiklopedisi

ESEDÂBÂD

Müellif: MACHIEL KIEL
ESEDÂBÂD
Müellif: MACHIEL KIEL
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1995
Erişim Tarihi: 01.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/esedabad
MACHIEL KIEL, "ESEDÂBÂD", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/esedabad (01.12.2024).
Kopyalama metni

Yunanca adı Turkochori olan Esedâbâd, Kephissos ovasının kuzey kenarında, Levadya’nın 25 km. kuzeybatısında, İzdin’in (Lamia) 40 km. güneydoğusunda, Selânik ile Yenişehir’den (Larissa) Atina ve Mora’ya giden eski ana yol üzerinde bulunuyordu. Bu yerleşim merkezi, Atina (Boiotia) Dukalığı’nın ilhakından (1460) kısa bir süre sonra o tarihlerde tamamen terkedilmiş Kephissos ovasında kurulan dört Türk köyünden biriydi. 871 (1466-67) yılına ait Tahrir Defteri’nde köyün adı Esedobası şeklinde geçer (, nr. 66, vr. 107b). Bu ad diğer üç köyle birlikte buranın coğrafî mevkiine dayanır. Bölge, deniz kıyısından gelip Fontana Geçidi üzerinden ülke içindeki Kephissos ovasına kadar uzanan ana yola hâkim bulunuyordu. Bu sebeple köylere derbend statüsü tanınmış ve sakinleri avârız ve tekâlîf vergilerinden muaf tutulmuşlardı. Söz konusu statü bölgeye daha başka kimselerin de gelip yerleşmesine yol açtı. Böylece hıristiyanlarla (Yunan ve Arnavut) meskûn bölgede bir Türk yerleşim merkezi gelişti. 871’de (1466-67) on bir hâne nüfusu olan Esedobası giderek büyüdü ve XVI. yüzyılın ikinci yarısı ortalarında altısı hıristiyan olmak üzere altmış dört hâneli bir köy haline geldi. 977 (1569-70) tahririne göre daha sonraları Esedâbâd ile birleşen Alacaoğlu’nda bir mescid bulunmaktaydı (, nr. 183, vr. 320b). Gelişmesini sürdüren Esedobası, Alacaoğlu ve Hüseyinobası ile birlikte büyüyerek bir kasaba oldu. 1642’de aynı zamanda bir kadılık merkezi olduğu bilinen (, nr. 15941) kasabanın adı bundan sonra düzenli olarak Osmanlı resmî kayıtlarında geçmektedir. Kâtib Çelebi de Cihannümâ’sının Avrupa kısmında burayı Esedâbâd adıyla anar ve Eğriboz sancağının bir kazası olduğunu belirtir. 1642’den önce Esedâbâd bölgesi Eğriboz sancağının Levadya kazası sınırları içinde bulunuyordu. Esedâbâd bölgesindeki en önemli yerleşim yerleri, Modi ile (977de [1569-70] 354 hâne) Lefta adlı büyük ve zengin Yunan köyleriydi. Esedâbâd’ın 5 km. kuzeydoğusunda bulunan Lefta antik Elateia şehrinin yerine kurulmuştu. 1642 yılında buranın artık Esedâbâd adını taşıması da kasaba haline geldiğinin belirtisi olmalıdır.

Esedâbâd XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra daha da gelişti. 1668’de burayı gören Evliya Çelebi, Esedli veya Esedâbâd adıyla andığı bu kasabada 100 hâne, bir cami, bir medrese, bir mektep, bir tekke, iki han, beş dükkân bulunduğunu yazar. 1675’te ise Spon ile Wheler Turkochori’de bir han ve Yunanlı nüfus için küçük bir hıristiyan kilisesinin yer aldığını belirtirler.

XVIII. yüzyılda kasabanın bulunduğu Kophissos ovasında sonradan birer köy haline gelen birçok çiftlik kuruldu. Esedâbâd’ın 4 km. doğusunda bulunan Abdurrahman Çiftliği gelişerek daha sonra büyük Drachmani köyünü teşkil etti.

Yunanlı coğrafyacı Argyris Philippidis 1815 yılında Turkochori’yi müslümanların oturduğu, bir camii ile birkaç hanı olan önemli bir yer olarak tarif eder. Aynı tarihte Pouqueville, nüfusun 200 müslüman hâne ile 100 hıristiyan hâneden oluştuğunu bildirir. 150 hıristiyan hâneli Drachmani ise ikinci önemli iskân mahalliydi. Daha önceleri büyük bir yerleşim yeri olan Lefta o tarihlerde harap olmuş, nüfusunun büyük bir kısmı 3 km. mesafede bulunan Drachmani’ye taşınmıştı. Pouqueville zamanında (1815) Esedâbâd kazası toplam 900 hâneli dokuz köyden oluşuyordu.

Esedâbâd Yunan bağımsızlık mücadelesi sırasında (1821-1829) yıkıldı. Hayatta kalan müslümanlar Osmanlılar’ın elinde bulunan Tesalya’ya kaçtılar; hıristiyanlar ise 1829 yılından sonra bölgenin merkezi haline gelen Drachmani’ye göç ettiler. Lefta da 1840 yıllarında tamamen boşaldı ve sakinleri antik Elateia adını alan Drachmani’ye taşındı. Esedâbâd kasabasının bulunduğu yerde bugün, burada gelişen yerleşim merkezine ait hiçbir ize rastlanmamaktadır. Sadece Turkochori adı hatırlarda kalmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

, nr. 66, vr. 107b; nr. 15941.

, nr. 367, s. 87.

, nr. 183, vr. 320b.

Kâtib Çelebi, Cihannümâ [İklîm-i Rum], İSAM Ktp., nr. 8094, s. 99.

, VIII, 230.

J. Spon – G. Wheler, Italianische / Dalmatische / Griechische und Orientalische Reise-Beschreibung, Nürnberg 1690, tür.yer.

Ta perisothenta erga tou Argyre Philippide (ed. Th. K. Sperantsas), Athenai 1978, s. 71-72.

F. C. H. L. Pouqueville, Voyage de la Grèce, Paris 1826, II, 104.

Machiel Kiel – F. Sauerwein, Ost-Lokris in türkischer und neugriechischer Zeit (1460-1981), Passau 1994, bl. 4.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 11. cildinde, 368 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER