DALMAÇYA - TDV İslâm Ansiklopedisi

DALMAÇYA

Müellif: SKËNDER RIZAJ
DALMAÇYA
Müellif: SKËNDER RIZAJ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1993
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/dalmacya
SKËNDER RIZAJ, "DALMAÇYA", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/dalmacya (28.11.2024).
Kopyalama metni

Bugün Hırvatistan Cumhuriyeti’nin 11.758 km2’lik bir parçasıdır. Kelime Arnavutça’nın Gega diyalektiğinde “koyunların yaşadığı yer” anlamına gelmektedir. Dalmaçya bölgesinde Neolitik devirden beri insanoğlunun yaşadığı tesbit edilmiştir. Buranın bilinen ilk sakinleri İlir kabilelerinden Dalmatlar’dır ve Dalmaçya’nın hudutları bu kabilenin yaşadığı bölgelerle sınırlı kalmıştır. Milâttan önce IV. yüzyılda İlir kabileleri Ardiyev adıyla Kral Agron ve Kraliçe Teuta idaresinde bir ittifak kurdular ve Dalmaçya da bu sırada krallığın bir eyaleti oldu. Roma İmparatorluğu milâttan önce III. yüzyılda bu krallığa karşı işgal savaşlarını başlattı ve milâttan önce II. yüzyılda Dalmaçya’yı hükmü altına alarak imparatorluğun bir eyaleti (province) haline getirdi. Yaklaşık 100 yıl süren savaşlar sırasında Dalmat kabilesinin savunduğu toprakların tamamına Dalmaçya adı verilmek suretiyle kelime yeni anlam genişlemesine uğradı. Roma idaresi altına giren Dalmatlar’ın milâttan sonra 6-9. yıllar arasında devam eden isyan hareketlerinin bastırılmasından sonra bütün İlir topraklarını da içine alan yeni bir idarî düzenlemeye gidildi. Ancak bu defa eski Dalmaçya’nın güney kısmı ayrılarak bir eyalet haline getirildi ve sadece bu eyalete Dalmaçya dendi.

Dalmaçya eyaleti V. yüzyılda İstra yarımadasından Sava nehri boyunca Singidum’a (Belgrad) kadar genişledi. Sınırları doğuda İbra nehri yatağı boyunca yavaş yavaş Şar dağına, güneyde Mat nehrine, batıda ise Adriyatik denizine kadar ulaştı. Böylece Liburn, Dalmat, Yapod, Desidiat, Pleret, Mez, Tribal, Dardan, Dokleat, Ardian, Pirust ve Labeat gibi İlir kabilelerinin büyük bir kısmını içine aldı. Ayrıca Adriyatik’teki adalar da Dalmaçya’ya bağlandı. Buranın Tarsatika, Senya, Yader, Tragur, Norona, Risin, Epidaur, Lisi, İsa, Skodra, Farı (Hvari) ve Korkura Nigra (Kara) gibi en önemli şehirleri adalarda ve sahilde bulunuyordu. Dioklisian’ın idaresi zamanında (243-316) Dalmaçya’nın güney parçası Kotor Boğazı’ndan aşağı doğru ayrıldı ve merkezi İşkodra olan Prival eyaleti teşkil edildi. Daha sonra Bizans’ın idaresi altına giren Dalmaçya VII. yüzyılda bir Türk kabilesi olan Avarlar’ın istilâsına uğradı ve burada adını bu kabilenin Hırvat denilen sipahilerinden alan Hırvatia (Hırvatistan) Devleti kuruldu. Sırp hâkimiyetinden sonra 1420’de Venedik topraklarına dahil edildi ve XVIII. yüzyılın ikinci yarısına kadar Osmanlı-Venedik ve Avusturya mücadelelerine sahne oldu.

Osmanlılar’ın bölgeye ilk akınları 1372’de gerçekleşti. Daha sonra 1474’te Mihaloğlu Ali Bey 15.000 kişilik bir kuvvetle Dalmaçya ve Karniol’a akınlarda bulunarak bazı kaleleri ele geçirdi. 1479’daki Osmanlı-Venedik barışı ile Akçahisar (Kruya) ve İşkodra’nın teslimi karşılığında Dalmaçya’dan ele geçirilen yerler Venedik’e iade edildi. 1497’de ise Osmanlı akıncı kuvvetleri Dalmaçya’da Zadine ve Zağra taraflarına akınlar yaparak Venedik’in Friuli eyaletine kadar ilerlediler. Osmanlılar özellikle XVI. yüzyılın ilk yarısında Bosna sancak beylerinin faaliyetleri sonucu Dalmaçya’nın iç kesimlerine hâkim oldular, ayrıca Adriyatik sahilini ve adaları zaman zaman ellerinde tuttular. 1527-1528’deki akınlarda, bazı kaleler alındığı gibi 1537’de Klis Kalesi’nin fethinden sonra Dalmaçya sınırında yeni bir sancak tesis edildi. 1538’de Dalmaçya’da taarruza geçen Venedikliler, Osmanlı hâkimiyeti altındaki Ostrovitz, Obrovaz ve Scardona kasabalarını almışlar buna karşılık Osmanlı kuvvetleri de Nadin, Doubicza ve diğer bazı kaleleri ele geçirmişlerdi. Dalmaçya’nın güneyinde Castelnuovo Kalesi ise aynı yıl Andrea Doria tarafından zaptedilmiş, ancak bir yıl sonra Barbaros Hayreddin Paşa ve Bosna Beyi Gazi Hüsrev Bey’in gayretiyle geri alınmıştı. 1540’taki Osmanlı-Venedik antlaşması ile Venedikliler Dalmaçya’daki Nadin ve Urana kalelerini Osmanlılar’a bırakmışlardı. Dalmaçya kesiminde yoğunlaşan Osmanlı-Venedik ve Avusturya mücadeleleri XVII. yüzyılda da sürdü. 1684’te Venedikliler Dalmaçya cephesinde pek çok kaleyi zaptettiler ve son olarak da 1686’da Castelnuovo’yu aldılar. 1699 Karlofça ve ardından 1718 Pasarofça antlaşmaları Osmanlılar’ın Dalmaçya’daki hâkimiyetlerinin sonu oldu ve Osmanlı hâkimiyetindeki yerler Venedik’e terkedildi.

Dalmaçya’daki Venedik hâkimiyeti 1737’ye kadar sürdü. Bu tarihte Venedik Campo Formio Antlaşması’yla Avusturya’ya bırakılınca Dalmaçya da onların idaresi altına girdi. 1805’teki Fransız hâkimiyetinin ardından 1814’te yeniden Avusturya tarafından alındı. I. Dünya Savaşı sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkılınca 1920’de Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’na bağlandı, daha sonra da Yugoslavya’nın bir parçası haline geldi. Bugün Hırvatistan Cumhuriyeti içinde kalan ve aynı zamanda turistik bir bölge olan Dalmaçya’nın en önemli şehirleri arasında Sadar, Split, Sibernik, Trogir, Dubrovnik ve Kotor sayılabilir.

Osmanlılar zamanında bazıları önemli idarî görevlere kadar yükselmiş Dalmaçya asıllı devlet adamlarına rastlanmaktadır. Bunlar arasında II. Bayezid devri vezirlerinden Koca Dâvud Paşa, Kanûnî devri vezîriâzamlarından Semiz Ali Paşa ve Sultan İbrâhim döneminde Girit serdarı tayin edilen Yûsuf Paşa sayılabilir. Dalmaçya’daki bazı şehirler Osmanlı kültürünün izlerini taşırlar. Bugüne ulaşmış pek fazla tarihî eser bulunmamakla birlikte Nova, Novateyn, Maslovine, Kotor gibi şehirlerde Osmanlı dönemine ait bazı eserlerin bulunduğu tesbit edilmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

, II, 87.

, V, 54.

, II, 120, 124, 211-212, 323, 379, 459; III, 217, 327, 419, 477-478, 585 vd.

, II, 46, 53-54, 331, 336, 342, 400.

Istorija Naroda Jugoslavije, Beograd 1953-1960, I-II.

, XIII, 225-226.

“Dalmaçya”, , III, 357.

A. Popovic, “Dalmatia”, , s. 183-188.

Popularna Enciklopedija, Beograd 1976, s. 220-221.

Fjalor Enciklopedik Shqiptar, Tiranë 1985, s. 167.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 432-433 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER