BARAK HAN - TDV İslâm Ansiklopedisi

BARAK HAN

Müellif: MUSTAFA KAFALI
BARAK HAN
Müellif: MUSTAFA KAFALI
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1992
Erişim Tarihi: 28.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/barak-han--cagatay
MUSTAFA KAFALI, "BARAK HAN", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/barak-han--cagatay (28.11.2024).
Kopyalama metni

Çağatay Han’ın torununun oğludur. Babası Yisün-Tuva, 1251 yılında Müngge (Mengü) Kağan’ın seçimine muhalefet edip daha sonra da suikast hareketinde bulundukları için yasa gereği idam edilen şehzadeler arasındaydı. Bu hadiseden sonra içlerinde Barak Han ve kardeşlerinin de bulunduğu katledilen şehzadelerin çocukları terbiye edilmek üzere Karakorum’da bırakıldı. 1264 yılında kardeşi Arık-Buka’yı bertaraf ettikten sonra güç kazanıp kağan olan Kubilay Han, Çağatay Hanı Algu’nun (1261-1266) ölümü üzerine tahta geçen Mübârek Şah’ın bu hareketini uygun görmeyerek yanında bulunan Barak’a yarlık verip kardeşleriyle birlikte gönderdi. Barak Han, Çağatay hanı olduktan sonra duruma hâkim olduğu gibi selefi Mübârek Şah’ı da hâkimiyetini tanımaya mecbur bıraktı. Muteber kaynaklardan Cemâl-i Karşî ve Muînüddîn-i Netanzî, onun hanlığa geçiş tarihi olarak 664 (1266) yılını vermektedirler.

Barak’ın faaliyetleri, Kubilay Han’ın Türkistan’da Moğol hâkimiyetinin bütünlüğünü koruma çabalarına önemli bir darbe vurdu. Ancak bu aynı zamanda Barak’ın durumunu da zorlaştırmıştı. Barak, Ögedey Kağan’ın torunu Kaydu Han’a, İlhanlı Hükümdarı Abaka Han’a ve Kubilay Kağan’ın üzerine gönderdiği Türkistan Valisi Emîr Mogultay’a karşı kendi ulusunu korumak mecburiyetinde kaldı. 1267 yılında Cuci ulusundan yardım alan Kaydu Han ona karşı üstünlük sağladı; yenilen Barak Han Semerkant’a çekildi. Yeniden savaş hazırlıklarına başladığı sırada Kaydu barış teklifinde bulundu. Bunun üzerine 1269 yazında Talas yakınlarında Kaydu Han ve Barak Han birlikte kurultay yaparak kardeşlik ve dostluk andı içtiler. Bu kurultayda Çağatay ulusunun Kaydu Han’a tâbi olması ve Mâverâünnehir’in büyük bir kısmının Barak’a bırakılması, ancak burada da ziraî sahaların Kaydu tarafından vali tayin edilen Mesud Yalvaç’ın idaresine verilmesi ve onun Kaydu Han’a bağlı olarak çalışması kararlaştırıldı.

Böylece Algu Han ile başlayan ve Barak Han ile devam eden Çağatay ulusunun istiklâl hareketi kaybedilmiş oluyor, kağanlık ulusu yerine Kaydu ulusuna tâbi bir Çağatay ulusu ortaya çıkıyordu. Yine kurultayda alınan karara göre Kaydu Han, Barak Han’a İlhanlılar üzerine yapacağı seferde yardımcı olacaktı.

1270 yılında Barak Han, Kaydu Han’dan da yardımcı kuvvetler alarak Ceyhun ırmağını iki kol halinde geçmiş, birinci kol Tirmiz üzerinden Bedahşan, Tâlekān ve Şibergân’a, ikinci kol Amuy üzerinden Merv ve Mervcik üzerine ilerlemiş ve her iki kol Nîşâbur önlerinde birleşmişti. Burada Abaka Han’ın kuvvetlerini mağlûp eden Barak Han Nîşâbur’u aldı, ardından Çağataylı hanzâdelerden olduğu halde İlhanlılar’ın hizmetinde bulunan Nikudar’a haber göndererek Abaka Han’ı arkadan vurmayı teklif etti. Abaka Han durumu önceden hissederek Nikudar’ı bir baskınla hapsettirdi ve böylece iki ateş arasında kalmaktan kurtuldu. Bu arada Kaydu Han’ın verdiği yardımcı kuvvetler bir hoşnutsuzluk çıkararak Barak Han’ı terkettiler. Yapılan ikinci muharebede Abaka Han galip geldi (22 Temmuz 1270). Ertesi yıl İlhanlı orduları Ceyhun ırmağını geçerek Buhara’ya kadar ilerlediler. Ardından Kaydu Han, kan kardeşine yardım bahanesiyle Çağatay ülkesine girdi. Barak Han Kaydu Han ile buluşamadan kederinden vefat etti. Bazı kaynaklara göre ise buluşma olmuş ve Barak Han, kendisine ikram edilen şerbetten zehirlenip ölmüştür.

Barak Han ölümünden bir yıl önce İslâmiyet’i kabul etmiş ve Sultan Gıyâseddin unvanını kullanmaya başlamıştı. Öldüğü zaman geride Beg Timur, Tuva, Tokta, Uladay, Bozma adlı beş oğlu kalmıştı. Çağatay ulusunun istiklâli oğlu Tuva Han zamanında gerçekleşecektir.


BİBLİYOGRAFYA

, III, 36, 43.

Reşîdüddin Fazlullāh-ı Hemedânî, The Successors of Genghis Khan (trc. J. A. Boyle), London-New York 1971, s. 139-141, 151-154.

Vassâf, Târih (nşr. J. von Hammer), Wien 1856, s. 29 vd., 134 vd.

Gaffârî, Cihânʾârâ (nşr. Müctebâ Mînovî), Tahran 1343 hş.

Muînüddîn-i Netanzî, Münteḫabü’t-tevârîḫ (nşr. Jean Aubin), Tahran 1336 hş.

, s. 541-546.

a.mlf., Four Studies on the History of Central Asia (trc. Vladimeir-Tatiana Minorsky), Leiden 1956, I, 124 vd.

a.mlf., “Barak-Han”, , II, 308-310.

a.mlf. – [J. A. Boyle], “Burāḳ K̲h̲ān”, , I, 1311-1312.

, s. 79-82.

a.mlf., “Borāq”, , IV, 366-367.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1992 yılında İstanbul’da basılan 5. cildinde, 63-64 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER