FİİL
İnsanın sorumluluğu ve ilâhî sıfatlarla ilişkisi açısından kelâm tartışmalarına konu olan bir terim.
İBADET
Kulun Allah’a karşı sevgi, saygı ve bağlılığını gösteren duygu, düşünce ve davranış biçimleri için kullanılan terim.
İMAN
İnanmak, din adına tebliğ ettiği konularda peygamberi doğrulamak anlamında bir terim.
AHLÂK
İnsanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan mânevî nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya konan iradeli davranışlar bütünü; bunlarla ilgili ilim dalı.
NİYET
Kesinlik kazanmış ve bir fiilin işlenmesine yönelmiş irade anlamında fıkıh terimi.
İHLÂS
Kulun bütün davranışları ve sözlerinde sadece Allah’ın rızâsını gözetmesi anlamında ahlâk ve tasavvuf terimi.
AMEL DEFTERİ
İnsanların dünyada benimsediği inanç ve işlediği fiillerin kaydedildiği belge.
MUÂMELÂT
Geniş anlamıyla fıkhın ibadetler dışında kalan kısmını, dar anlamıyla daha çok mal varlığına ilişkin hükümleri ifade eden terim.
FÜRÛ
İslâm hukukunun amelî-tatbikî bölümünü ve miras hukukunda alt soy hısımları ifade eden fıkıh terimi.
RİYA
Allah için yapılması gereken amel ve ibadeti kullara gösteriş olsun diye yapma anlamında ahlâk terimi.
İHBÂT
İman esaslarına veya ilâhî emirlere aykırı hareket etmenin yapılan iyi amellerin sevabını yok etmesi anlamında bir Kur’an terimi.
İTAAT
Meşrû emir ve isteklere uyma anlamında bir terim.
MÂSİYET
Meşrû emir ve isteklere uymama anlamında bir terim.
CEZA
İnsanların fiil ve davranışlarının dünyada veya âhiretteki karşılığı anlamında kelâm, suçluya uygulanacak maddî ve mânevî müeyyide anlamında fıkıh terimi.
SEVAP
Dinî açıdan makbul sayılan davranışların âhiretteki mükâfatı anlamında bir terim.
ECİR
GÜNAH
İlâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranışları ifade eden bir terim.
AMELÜ’l-YEVM ve’l-LEYLE
Hz. Peygamber’in günlük dua ve zikirleri ile bu konudaki tavsiyelerini ihtiva eden bir hadis kitabı türü.
AMEL-i EHL-i MEDÎNE
Medine halkının uygulaması mânasına gelen ve Mâlikî mezhebinde özel yeri olan bir hüküm kaynağı.
AMEL-i KESÎR
Namazın mahiyetiyle bağdaşmayan bir fiilin namaz esnasında onu bozacak düzeyde oluşunu ifade eden terim.
FARZ
Mükelleften yapılması kesinlikle istenen fiil anlamında fıkıh usulü terimi.
VÂCİP
Farz ile eş anlamlı, Hanefîler’e göre delilinin zannî olması sebebiyle ondan bir derece aşağıda olan teklifî hüküm anlamında fıkıh usulü terimi.
MEKRUH
Şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiil anlamında usûl-i fıkıh terimi.
MENDUP
Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiil anlamında usûl-i fıkıh terimi.
NÂFİLE
Farz ve vâcip niteliğinde olmayan ibadet anlamında fıkıh terimi.
SÂLİH
Dine ve dünyaya yönelik faydalı işlerle bu işleri yapan kimseler için kullanılan bir kavram.
VA‘D ve VAÎD
Mu‘tezile’nin beş temel prensibinden (usûl-i hamse) biri.