https://islamansiklopedisi.org.tr/abdurrahman-es-sufi
291’de (903) Rey’de doğdu. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Büveyhî hânedanından Adudüddevle’nin hocası ve dostu olduğu, bu hânedanın diğer mensuplarıyla da yakın ilişki kurduğu bilinmektedir. 975’te Adudüddevle’nin oğlu Şerefüddevle’nin Bağdat’ı ele geçirmesinden sonra büyük bir ilim merkezi haline gelen bu şehirde çağdaşları Ebû Sehl Veycen el-Kûhî, Ahmed b. Muhammed es-Sâgānî el-Usturlâbî, Ebû İshak İbrâhim b. Hilâl es-Sâbî, Ebû Hasan el-Mağribî, İbnü’l-A‘lem ve Ebü’l-Vefâ gibi âlimlerle birlikte çalışmış ve gözlemlerde bulunmuştur. Abdurrahman es-Sûfî, Ali b. Îsâ el-Usturlâbî, Ebû Hanîfe ed-Dîneverî, Bettânî gibi âlimlerin yaptığı çalışma ve gözlemleri tamamlamak, düzeltmek ve kendi gözlemlerini de ilâve etmek suretiyle astronomide yeni bir dönem başlatmıştır. Bazı araştırıcılara göre o, modern çağa tesir eden üç büyük astronomi âliminden biridir. Batı literatüründe adı, farklı telaffuzun bir sonucu olarak Azophi, İlbermosofim, Jeber Mosphim, Abuhassin gibi çeşitli şekillerde kaydedilmektedir.
Batlamyus’tan sonra sabit yıldızların incelenmesi ve bunların kozmografik katalogunun hazırlanmasında önemli rolü olan Abdurrahman es-Sûfî, ilim âleminde daha çok bu alandaki başarılarıyla tanınmaktadır. Kitâbü Ṣuveri’l-kevâkibi’s̱-s̱âbite adlı eserinde Batlamyus’un el-Mecisṭî’de ele aldığı kırk sekiz yıldız takımındaki yıldızları incelemiştir. Önce her yıldız takımındaki bütün yıldızları tanıtmış, bunların gökyüzündeki konumları, büyüklükleri (parlaklıkları) ve renkleriyle ilgili görüşlerini ortaya koyduktan sonra el-Mecisṭî’de geçen yıldız isimlerinin Arapça karşılıklarını vererek İslâm astronomi ilminin terminolojisini meydana getirmiştir. Bu terimler daha sonraki İslâm ve Batı astronomları tarafından kullanıldığı gibi, bunlardan doksan dördü modern astronomi literatürüne de girmiştir.
Abdurrahman es-Sûfî’nin gök cisimlerinin uzaklığını ölçmek için kullandığı rumh = 14° = Andromedae ve Pegasi’nin uzaklığı; zirâ = 1/6 rumh = Z° 20'; şibr = 1/3 zirâ; esba‘ = 1/32 zirâ gibi birimler, uzaklıkların belirlenmesinde çok sağlıklı bir şekilde kullanılmıştır.
Abdurrahman es-Sûfî, her yıldız takımının bir defa gökyüzünde görüldüğü, bir defa da gök küresinde görüleceği tarzda resmini çizmiş, daha sonra her yıldızın boylam, enlem, büyüklük ve rengini vererek yıldız kümelerine göre bir cetvel (katalog) meydana getirmiştir. Bu yıldız cetvelinin başlangıcı, İskender takviminin 1276 yılının ilk günüdür (20 Ramazan 353 / 30 Eylül 964). Boylamları, Batlamyus’un bulduğu boylamlara 66 yıl için 1 derece olmak üzere, toplam 42 derece 41 dakikalık bir sabit miktar ekleyerek bulmuştur. Halbuki Halife Me’mûn zamanında Yahyâ b. Ebû Mansûr (ö. 215/830 [?]) tarafından ez-Zîcü’l-mümteḥân’ın hazırlanmasında kullanılan Batlamyus’un cetveli, Menelaos’un verdiği değerlere 100 yıl için 1 derece eklenerek düzenlenmişti. Batlamyus’la başlayan kozmografik haritalar hazırlama geleneğinin Abdurrahman es-Sûfî’den geçerek çağımıza kadar ulaştığı kabul edilmektedir.
Abdurrahman es-Sûfî’nin astronomi aletlerinin ve enstrümantal tekniklerin geliştirilmesinde de önemli yardımları olmuştur. İbnü’l-Kıftî, 1043 yılında, onun tarafından yapıldığı rivayet edilen üç bin dirhem (10 kg. kadar) ağırlığında gümüş bir gök küresinin Kahire’de bulunduğunu kaydetmektedir. O yaptığı düzenlemelerle usturlapların ölçme hassasiyetini de arttırmıştır. Bîrûnî, Abdurrahman es-Sûfî’nin 123,5 cm. çaplı bir halka kullanarak ekliptiğin eğimini ölçtüğünü, İbn Yûnus ise bu eğimi 23° 33' 45" olarak bulduğunu ve onun geometrik ispatlar alanında da büyük bir bilgin olduğunu kaydetmektedir.
Abdurrahman es-Sûfî’nin birçok Batılı astronoma tesir ettiği bilinmektedir. XIII. yüzyılda Castilla-Leon Kralı X. Alfonso’nun hazırlattığı Libro del saber de astrología (astronomi bilgisi kitabı) adlı dört kitaptan oluşan İspanyolca ansiklopedi, onun Kitâbü Ṣuveri’l-kevâkibi’s̱-s̱âbite’siyle diğer müslüman astronomi bilginlerinin eserlerinden alınan bilgilere dayanılarak hazırlanmıştır. Abdurrahman es-Sûfî’nin bu eseri, Libro del saber de astrología’da (Madrid 1863, I, 7-145), Libros de las Estrellas (yıldızlar kitabı) başlığı altında ve yalnız tercüme edenlerin adıyla yayımlanmıştır. XVI. yüzyıla ait Codices Latini Catinenses adlı astronomi ve astroloji katalogu da onun eserlerinden hareket edilerek kaleme alınmıştır. XV ve XVI. yüzyıllarda Viyana ve Nürnberg’deki ilim çevrelerinin de ondan faydalandıkları bilinmektedir. Ayın bir krateri, modern astronomi literatüründe onun adıyla anılmaktadır.
Eserleri. Abdurrahman es-Sûfî’nin önemli eserleri şunlardır: 1. Kitâbü Ṣuveri’l-kevâkibi’s̱-s̱âbite. Sabit yıldızlar konusunda klasik eser haline gelmiş ve asırlarca İslâm âleminde en önemli müracaat kitabı olarak kabul edilmiş olan eseri, Nasîrüddîn-i Tûsî (ö. 672/1274) Farsça’ya tercüme ederek çalışmalarında kullanmıştır. 1954 yılında Haydarâbâd’da yayımlanan eserin dünyanın birçok kütüphanesinde yazmaları vardır. İspanyolca’dan başka Fransızca ve İngilizce’ye de tercüme edilmiştir. Eserin Farsça tercümesinin tıpkıbasımı Tahran’da (1348 hş.), H. C. F. C. Schjellerup tarafından Description des étoiles fixes adıyla 1874’te St.-Pétersbourg’da yayımlanan Fransızca tercümesinin tıpkıbasımı da bir önsöz ilâvesiyle Fuat Sezgin tarafından Frankfurt’ta yapılmıştır (1986).
2. Kitâbü’l-ʿAmel bi’l-usṭurlâb. Bu adı taşıyan astronomiye dair iki eserinden ilki 402 babdan ibaret olup 1962’de Haydarâbâd’da tek nüshaya dayanılarak yayımlanmıştır. İkincisi ise, müellifin 1760 bab halinde kaleme aldığı, fakat günümüze kadar gelemeyen bir eserine dayanarak telif ettiği 800 bab ihtiva eden kitabından (Bibliothèque Nationale, nr. 5098), Büveyhî Emîri Şerefüddevle adına 170 bab halinde özetlediği bir eserdir. Fuat Sezgin, birinci eser için Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki (III. Ahmed, nr. 3509) en eski nüshayı, ikinci eser için de Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki (Ayasofya, nr. 2642) nüshayı esas alarak ikisini bir arada Kitâbân fi’l-ʿamel bi’l-usṭurlâb başlığı altında neşretmiştir (Frankfurt am Main 1986).
3. Kitâbü’l-ʿAmel bi’l-küreti’l-felekiyye. Gök kürelerinden nasıl faydalanılacağını anlatan bir eserdir. Şemsüddevle için yazılan ve 157 bölümden meydana gelen eser yayımlanmamıştır. Bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir (III. Ahmed, nr. 3505/1).
BİBLİYOGRAFYA
İbnü’l-Kıftî, İḫbârü’l-ʿulemâʾ, Kahire, ts. (Mektebetü’l-Mütenebbî), s. 226.
Suter, Die Mathematiker, s. 62-63.
a.mlf., “Abdurrahman”, İA, I, 52.
Brockelmann, GAL, I, 253-254; Suppl., I, 398.
Ziriklî, el-Aʿlâm, IV, 93.
Aydın Sayılı, The Observatory in Islam, Ankara 1960, s. 104-107.
Sarton, Introduction, I, 665-666; II/2, s. 836.
Sezgin, GAS, VI, 213-215; VII, 168-169.
Gotthard Strohmaier, Die Sterne des Abd-ar-Rahman as-Sufi, Leipzig 1984.
Colin A. Ronan, The Cambridge Illustrated History of the World’s Science, London 1984, s. 209, 213.
A. Hauber, “Die Verbreitung des Astronomen Ṣūfī”, Isl., VIII/1-2 (1918), s. 48-54.
H. J. J. Winter, “Notes on Al-Kitab Suwar Al-Kawakib Al-Thamaniya Al-Arba’in of Abu-l-Husain ‘Abd Al-Rahman ibn ‘Umar Al-Sufi Al-Razi”, Archives internationales d’histoire des sciences, VIII, Paris 1955, s. 126-133.
S. M. Stern, “ʿAbd al-Raḥmān al-Ṣūfī”, EI2 (İng.), I, 86-87.
Paul Kunitzch, “ʿAbd al-Raḥmān Ṣūfī”, EIr., I, 148-149.
a.mlf., “Al-Ṣufī Abu’l-Ḥusayn ʿAbd al-Raḥmān”, DSB, XIII, 149-150.
a.mlf., “The Astronomer Abu’l-Ḥusayn al-Ṣūfī and his Book on the Constellations”, Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, III, Frankfurt am Main 1986, s. 56-81.