https://islamansiklopedisi.org.tr/abdurrahman-b-ebza
Sahâbî olan babası da kendisi gibi Huzâaoğulları’nın âzatlısı idi. Mekke’de doğdu. Kur’ân-ı Kerîm üzerindeki derin bilgisi sebebiyle, efendisi ve Hz. Ömer’in Mekke valisi Nâfi‘ b. Abdülhâris, halife ile görüşmeye giderken onu yerine vekil bıraktı. Bu tercihin sebebini soran Ömer’e Nâfi‘, “Mekke halkı içinde Kur’an’ı en iyi okuyan ve ilâhî emirleri en iyi bilen odur” diye cevap vermiştir (bk. Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 269). Abdurrahman, Sıffîn’de Hz. Ali’ye biat eden ashap arasında yer aldı. Daha sonra Ali onu Horasan’a vali tayin etti (658).
İbn Hibbân, Abdurrahman’ı tâbiîlerden sayar, ancak İmam Buhârî ve Ebû Hâtim gibi muhaddisler onun ashaptan olduğunu belirtmişlerdir; hatta Ebû Hâtim, Hz. Peygamber’in arkasında namaz kıldığını ifade etmiştir. Nitekim Resûlullah’ın dağıttığı ganimetlerden hisse aldığına dair kendi rivayeti de bunu göstermektedir (bk. Buhârî, “Selem”, 7). Doğrudan Hz. Peygamber’den rivayet ettiği hadislerden başka (bk. Müsned, III, 406-407), Ebû Bekir, Ali, Ömer, Ammâr, Übey b. Kâ‘b (bk. Müsned, V, 122-125) gibi büyük sahâbîlerden naklettiği rivayetleri Kütüb-i Sitte’de yer almıştır. Kendisinden de oğulları Saîd ve Abdullah, ayrıca Şa‘bî, Ebû İshak es-Sebîî ve diğer bazı tâbiîler hadis rivayet etmişlerdir.
Hayatının ileri dönemlerinde Kûfe’ye yerleşen Abdurrahman’ın nerede vefat ettiği bilinmemektedir.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, V, 462.
Müsned, III, 406-407; V, 122-125.
Buhârî, “Selem”, 7.
a.mlf., et-Târîḫu’l-kebîr, V, 245.
Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 269.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, V, 209.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (Bennâ), III, 422-423.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, III, 201-202.
İbn Hacer, el-İṣâbe, IV, 149.
a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, VI, 132-133.